Bleaching (Diş Beyazlatma)
Diş rengi kişiye özgüdür . Çay kahve gibi içecekler ve sigara tüketimine de bağlı olarak diş rengi değişiklik gösterebilir. Böyle vakalarda beyazlatma işlemi yapılabilir.
Piyasada satılan ve kişinin kendi kendine kullandığı pek çok diş beyazlatıcı dişe zarar verdiği gibi beyazlatma etkisi de sınırlı olmaktadır. Diş hekiminizin kontrolünde uygulanan yöntemler dışındaki yöntemler (örneğin marketlerde veya eczanelerde satılan diş beyazlatıcı ) tedavide risk oluşturduğu için tavsiye edilmemektedir.
Beyazlatma işleminde jel, dentine ve dişetine gelmediği sürece veya minede mikro çatlaklar olmadığı sürece ağrı oluşmaz. Onun dışında hafif bir hassasiyet oluşabilir ve yaklaşık 24 saat içerisinde kaybolur.
Beyazlatmanın etkisi yaklaşık 1-2 yıl sürmektedir. Dişleri renklendirecek boyalı yiyecek ve içecekleri fazla tüketmez, sigara kullanımınızı azaltırsanız bu süre daha da uzayabilir. Ayrıca Office bleach işleminin, sonrasında home bleaching ile desteklenmesi de beyazlatma işleminin ömrüne katkı sunmaktadır.
Beyazlatma yöntemleri
Office bleaching:
Diş hekiminizin uyguladığı en hızlı sonuç alınan yöntemdir. Çoğunlukla tek seansta sonuç alınabilmektedir.
Home bleaching:
Diş hekiminizin denetiminde evde uygulayabileceğiniz beyazlatma yöntemidir. Hastadan ölçü alınarak özel plaklar hazırlanır. Beyazlatmayı verdiğimiz eğitime göre evde uygulayabilirsiniz.
Dental İmplant
İmplant, çeşitli nedenlerle kaybedilen dişlerin yerine çene kemiğine yerleştirilen yapay titanyum diş kökleridir. Operasyon lokal anestezi ile hiçbir ağrı ve rahatsızlık duyulmadan yapılmaktadır. Gerekli durumlarda genel anestezi de uygulanabilir.
İmplant, çekilen veya kaybedilen dişlerin fonksiyonunu tekrar yerine getirecek ve estetiği sağlayacak rahat ve güvenilir bir uygulamadır.
İmplant sayesinde diş eksikliği yandaki sağlam dişlere dokunulmadan giderilebilmekte ve geleneksel kaplama ve protezlere göre daha iyi konuşma ve çiğneme fonksiyonu
sağlamaktadır. İmplantlar, kişiye sağladığı konfor, estetik görünüm, komşu dişlere zarar verilmeden yapılan protezler ile en doğru ve tatmin edici çözüm olmaktadır. Diş implantları aynı zamanda kemik kaybını da önlemektedirler.
İmplant Nedir, Hangi Durumlarda Yapılabilir?
İmplant, çeşitli nedenlerle kaybedilen dişlerin yerine çene kemiğine yerleştirilen yapay titanyum diş kökleridir. Operasyon lokal anestezi ile hiçbir ağrı ve rahatsızlık duyulmadan yapılmaktadır. Gerekli durumlarda genel anestezi de uygulanabilir. İmplant, çekilen veya kaybedilen dişlerin fonksiyonunu tekrar yerine getirecek ve estetiği sağlayacak rahat ve güvenilir bir uygulamadır. İmplant sayesinde diş eksikliği yandaki sağlam dişlere dokunulmadan giderilebilmekte ve geleneksel kaplama ve protezlere göre daha iyi konuşma ve çiğneme fonksiyonu sağlamaktadır. İmplantlar, kişiye sağladığı konfor, estetik görünüm, komşu dişlere zarar verilmeden yapılan protezler ile en doğru ve tatmin edici çözüm olmaktadır. Diş implantları aynı zamanda kemik kaybını da önlemektedirler.
İmplant Uygulamasının Faydaları Nelerdir?
İmplant tedavisi, kullanımı çok kolay, rahat, sağlam, estetik ve hasta açısından en kabul edilebilir bir tedavi şeklidir. İmplantlar üzerine yapılan porselen protezler, gerçek dişlerin yerini alırken doğal ve estetik bir görünüm sağlanmış olur. Eksik dişler tamamlanırken, sağlıklı dişlere dokunulmaması önemli bir avantajdır. Tüm protezlere oranla çok daha uzun ömürlüdür.
İmplant Tedavisi Uzun Ömürlü müdür?
Uygun vakada uygun seçilmiş implantlar doğru şekilde yapılmışsa ve hasta da ağız hijyenine gerekli özeni göstermişse yapılan implantlar çok uzun süre hiçbir sorun yaratmadan ağızda kalabilir.
Her Hastaya İmplant Uygulanabilir mi?
Genel sağlık durumu iyi olan herkese implant uygulanabilir. Hastanın genel sağlık durumu iyi olduğu sürece implant uygulamasını engelleyecek bir üst yaş sınırı yoktur. Ancak kemik gelişimi tamamlanmamış çok genç yaştaki hastalara implant uygun olmayabilir.
İmplantlar Hangi Durumlarda Kullanılabilir?
Uygun miktarda kemik varsa gerekli sayıda implant uygulanabilir. Burada dikkat edilmesi gereken şey kemiğin genişliği, yüksekliği, komşu dişlere ve anatomik yapılara olan uzaklığıdır. Çekilen radyografi veya bilgisayarlı tomografilerle kemiğin durumu tespit edilir.
İmplant Yerleştirilirken Acı Duyar mıyım?
İmplant tedavisinde uygun anestezi yöntemi uygulandığı için ağrı duymak söz konusu değildir. İşlemden sonra diş çekiminden sonraki ağrıya benzer bir miktar ağrı olabilir. İmplantın yapıldığı akşam duyulan ağrı basit ağrı kesici kullanılarak giderilebilir.
Toplam Tedavi Süresi Ne Kadardır?
İmplant tedavisi iki aşamada yapılır .Vakaya göre değişmekle birlikte bir implantın yerleştirilme süresi yaklaşık on dakikadır. Protez aşaması ise implantların yerleştirilmesinden yaklaşık 2-3 ay sonradır
Eksik Her Diş İçin Bir İmplant Gerekli midir?
Hayır, genellikle gerekmez. Eğer eksik diş sayısı ikiden fazla ise bu durumda implantlar arasında boşluk bırakarak dişsiz bölgeye köprü protezi yapılacak şekilde bir planlama yapılabilir.
İmplant Tedavisi Nerede ve Nasıl Yapılır?
İmplant tedavisi multidisipliner bir çalışma ile yapılır. Böyle bir tedavinin komplike çalışıldığı merkezlerde yapılması her şeyden önce kendi sağlığınız açısından çok önemlidir. Bu tedavi sırasında genel sağlık durumunuzdan implant uygulanacak bölgenin incelenmesine kadar ayrıntılı bir muayene yapılması ve gerekli bazı tetkiklerin istenmesi gerekebilir. Bu tetkiklerin yapılması da yine bünyemizde gerçekleşir.
Kliniğimizde bulunan panoramik film ve dental programlı bilgisayarlı tomografi ile kemiğin durumu incelenir , uygun tedavi planı yapılır
İmplantların Başarısız Olma İhtimali Var mıdır?
Genellikle implant uygulamalarında başarısızlık oranı % 1-2 civarındadır. İmplant tedavisinden önce hastanın genel sağlık durumunu öğrenmek gerekir. Bazı hastalıklarda(diabet gibi) implant uygulamasından kaçınmak gerekir. Ayrıca sigara içen kişilerde ve ağız hijyenine gerekli özeni göstermeyen kişilerde implantların başarı oranı daha düşüktür.
Endodonti
Endodonti, dişin canlı kısmını oluşturan pulpa (diş siniri) dokusunun zararının tedavisiyle ilgilenen diş hekimliği dalıdır.
Kanal Tedavisi
Dişin görünen (kuron) ve görünmeyen (kök) bölümünde dişi besleyen ve gelişimini sağlayan canlı pulpa dokusu (diş siniri) bulunur. Pulpa iltihaplandığı zaman yerinden çıkarılır ve kök kanal tedavisi yapılır. Bu tedaviyle hastanın dişini kaybetmesi engellenir ve diş fonksiyonunu sürdürmeye devam eder.
- Kanal Tedavisi Gerektiren Durumlar
- Gece uykudan uyandıran ağrı
- Tedavi edilmeyen diş çürükleri
- Sıcak ve soğuk hassasiyetinin uzun süre devam etmesi
- Diş çevre dokularında şişlik ve ağrı
- Dişin çevresindeki lenf düğümlerinde büyüme
- Kanal Tedavisi Yapılan Dişin Ömrü
Kanal tedavisi tek seansta tamamlanabileceği gibi bazı durumlar birkaç seans gerektirebilir.Kanal tedavisi yapılan diş iyi bir bakım, düzenli kontrollerle ömür boyu fonksiyonunu sürdürebilir. Bu dişlerde pulpa dokusu kalmadığı için kendi kendini onaramaz ve kırılganlaşabilir.
Kanal Tedavisi Ağrıya Neden Olur Mu?
Kanal tedavisi lokal anestezi eşliğinde yapıldığı için ağrı hissedilmez.
erekirse yardımcı anesteziler de uygulanabilir.
Kanal tedavisi bittikten sonraki birkaç gün ağrı olabilir ancak bu ağrı ilerleyen günlerde azalarak sonlanır.
Bu süre zarfında hafif ağrı kesiciler kullanılabilir.
Kanal Tedavisinden Sonra Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
- Kanal tedavisinden sonra bazı noktalara dikkat etmek hem iyileşmeyi hızlandırır hem de dişin ömrünü uzatır. Dikkat edilecek noktalar şu şekilde sıralanabilir;
- Tedavi sonrası ilgili bölgede dişle çiğneme yapılmamalı veya dikkat edilmelidir.
- Tedavi sonrası bir süre hafif ağrı kesiciler ve antiinflamatuvar ilaçlar kullanmak iyileşme sürecini kolaylaştıracaktır.
- Sert gıdaların ısırılmasından kaçınılmalıdır, dişin kırılabileceği unutulmamalıdır.
- Ağız hijyenine önem verilmeli, her öğün sonrası fırçalama ve günde bir kez diş ipi kullanma ihmal edilmemelidir.
- Kanal tedavisini takiben dişte renk değişimi oluşabilir, bu durumda beyazlatma tedavisi uygulanabilir.
- Kanal tedavisi yapılmış olan dişte dolguda kırık oluşursa hekime başvurulmalıdır.
- Yılda en az bir kez diş hekimine kontrole gidilmelidir.
Zirkonyum Porselen Kaplama
Diş Hekimliği’nde diş estetiğinin önemi gün geçtikçe artmaktadır. Gelişen yeni teknolojiler sayesinde estetik diş uygulamaları ön plana çıkmaktadır. Günümüzde dişlerin kuronla kaplanmasında uzun yıllardır kullanılan metal destekli porselenler yerini artık zirkonyum alt yapılı porselenlere bırakmaktadırlar. Zirkonyum diş kaplamaları, ışığı geçirebilmeleri sayesinde eski metal diş kaplama uygulamalarına göre çok daha estetik bir görüntü sağlamaktadır. Ayrıca zirkonyum diş kaplamalarının dişeti ile uyumları çok iyidir. Metal destekli kaplamaların aksine dişetinde hastalık veya alerjik bir probleme kesinlikle neden olmazlar.
Zirkonyum alt yapılı porselenlerde alt yapı olarak metal yerine beyaz bir alaşım olan zirkonyum kullanılır. Zirkonyum esaslı porselenler hem ön dişlerde kullanabilecek kadar doğal ve estetiktirler, hem de arka dişlerde kullanılabilecek kadar dirençlidirler. Bu nedenle zirkonyum esaslı porselenler ön ve arka dişlerde güvenle tercih edilebilirler.
Neden zirkonyum porselenler tercih edilmelidir?
- Zirkonyum esaslı porselenlerin ışık geçirgenlik özellikleri sayesinde doğal dişlerle tam bir uyum sağlanabilmektedir. Bu sayede mükemmel bir estetik sonuç elde edilebilmektedir.
- Altında metal yansıması olmadığından metal alt yapılı porselenlerde görülen yapay görüntü kesinlikle oluşmaz.
- Dişeti uyumu klasik metal alt yapılı porselenlere göre çok daha iyidir. Metal alt yapılı porselenlerde sıkça görülen dişeti renklenmeleri zirkonyumda kesinlikle görünmez.
- %99 doku dostu bir materyal olduğu için alerjik değildir. Metal destekli protezlere göre genel vücut sağlığı açısından daha avantajlıdır.
- Isı yalıtma özelliği çok iyi olduğu için dişe, metal alt yapılı porselenlerden daha az ısı iletirler. Bu sayede zirkonyum esaslı porselen uygulanan dişlerde sıcak/soğuk hassasiyeti oluşmaz.
- 900-1200 megapaskallık yüksek dirençleri sayesinde arka bölgelerdeki dişlerde de güvenle kullanılabilirler.
- Alttan gelen diş rengini maskeleyebilme özelliğine sahip olduğu için çok koyu renkli dişlerde bile mükemmel estetik sonuçlar elde edilebilmektedir.
- Oldukça hassas bir çalışma ile üretildiklerinden kesilmiş diş yüzeyine birebir uyum gösterirler. Bu sayede zirkonyum porselen ile diş arasında bakterilerin sızabileceği bir aralık kalmadığı için aradan çürük oluşumuna izin vermez.
- Ağızda tat alma duyusunda bozukluğa, dişeti problemlerine ve ağız kokusuna neden olmayan sağlıklı materyallerdir.
- Hem ön hem de arka dişlerde güvenle kullanılabilirler.
Dijital Diş Hekimliği
Dijital diş hekimliğinin avantajları
Ortodonti
Ortodontik tedaviler bireyin diş ve iskelet yapısına ve şikayetlerine bağlı olarak benzerlik gösterse de, tedavi planı her vaka için farklı olabilmektedir. Ortodontik problemlerin erken teşhisi son derece önemlidir. Erken teşhis edilen anomalilerde bozukluk önlenebilmekte veya en aza indirilmektedir.
İskeletsel bozukluklar büyüme gelişim tamamlanmadan önce (Ortalama olarak kızlarda 12, erkeklerde 14 yaş civarı) teşhis edilirse tedavileri mümkün olabilmektedir. Aksi taktirde bu tip bozukluklar çoğu zaman sadece cerrahi müdahaleler-ortodontik tedavi kombinasyonu ( ortognatik cerrahi ) ile tedavi edilebilmektedir.)
Ortodontik Bozuklukların Teşhisi ve Tedavisi
Ortodontik bozukluklar esas olarak 3 başlıkta sınıflandırılır.
Sorunlar iskeletsel, dişsel ve ya her ikisinin kombinasyonu şeklinde karşımıza çıkabilmektedir. Bunun yanı sıra Panoramik röntgenlerden yararlanarak dişlerin sürme zamanı, sürme doğrultusu, kök durumları ve sayıları teşhis edilebilir.
Ortodontik tedavi, çocuklarda uygulanabildiği gibi erişkin hastalarda da uygulanabilmekter.
Güzel ve estetik gülümsemenin günlük iş ve sosyal yaşamda ön plana çıkmasıyla birlikte erişkinlerde ortodonti tedavisi talebi artmaktadır.
Ortodontide Tedaviler
Tedavi seçeneklerinin kullanımı vakanın gereksinimi ve hastanın talebine göre değişiklik gösterebilmektedir. Aşağıdaki gibi sıralayabiliriz :
- Metal Braketler
- Şeffaf Braketler
- Kapaklı Braketler (Sürtünmesiz sistemler)
- Şeffaf Plaklarla Tedavi
Ağız, Diş Ve Çene Cerrahisi
Ağız, diş ve çene bölgesindeki hastalıkların teşhisinin belirlendiği ve tedavilerinin yapıldığı diş hekimliği dalıdır. Ağız Diş ve Çene Cerrahisi, Ağız boşluğu içerisinde yer alan yumuşak doku (yanak, damak,dil,dudak gibi) ve sert dokuları (dişler,kemikler) ilgilendiren her türlü rahatsızlığın teşhisini ve cerrahi tedavisini lokal anestezi, genel anestezi veya sedasyon anestezisi altında ameliyathane ortamında operasyonlar yaparak gerçekleştiren bir bölümdür.
Tedavi seçenekleri
- İmplant uygulanması
- 20 yaş dişi çekimleri
- Gömülü diş operasyonları,
- Çene kırıkları tedavisi,
- Çene ve çevre dokuları apse ve kistlerinin saptanması ve tedavisi,
- Çene eklem bozukluğu tedavisi,
- Protez ve ortodontik tedavi öncesi dokuların düzenlenmesi gibi tedaviler
Çene Eklemi Bozuklukları Nasıl Oluşur?
Çene eklemi fonksiyonel olarak da çok boyutlu hareketler yapması itibariyle diğer eklemlerden ayrılır. Çene eklemi hemen hemen 24 saat durup dinlenmeden çalışır. Çene eklemi hastalıkları, anatomik yapıların uyumlu çalışmasınI bozan etkenlerden kaynaklanır. Bunlar geçici veya uzun vadeli olabilir.
Çene Eklemi Hastalıklarının Belirtileri Belerdir?
- Ağız açmada kısıtlılık,
- Kulağa, yüze, dişlere, gözlere yansıyan ağrı,
- Çiğneme kaslarında ağrı,
- Yüzde asimetri,
- Çenenin açık olarak takılı kalması,
- Kulağa, yüze, dişlere, gözlere yansıyan ağrı,
Eklem hastalığının tedavisinde yöntem; etkenin ortadan kaldırılmasıdır. Bu anlamda eksik ve hatalı dişler düzeltilir, kapanış sorunları ortodontik olarak çözülür, kassal sorunlar gerektiğinde bir fizik tedavi uzmanı yardımıyla ortadan kaldırılır.
Gülüş Tasarımı
Gülüş Tasarımı İçin Yapılan Uygulamalar Nelerdir?
- Dişeti estetiği diğer bir adıyla pembe estetik
- Beyaz estetik. Bu uygulama türü kendi içinde farklı alanlara ayrılmaktadır. Bu alanlar;
- Estetik kompozit
- Seramik dolgular (inley, onley)
- Zirkonyum kron
- E-Max uygulamaları
- Lamina (yaprak porselen)
- Beyazlatma (bleaching)
- Ortodonti tedavisi
- Implant tedavisi